BALIK DOLUNAYI 17° 41′

Sisler Bulvarı
elinin arkasında güneş duruyordu
aylardan kasımdı üşüyorduk
ağacın biri bulvarda ölüyordu
şehrin camları kaygısız gülüyordu
her köşe başında öpüşüyorduksisler bulvarı’na akşam çökmüştü
omuzlarımıza çoktan çökmüştü
kesik birer kol gibi yalnızdık
dağlarda ateşler yanmıyordu
deniz fenerleri sönmüştü
birbirimizin gözlerini arıyorduksisler bulvarı’nda seni kaybettim
sokak lambaları öksürüyordu
yukarıda bulutlar yürüyordu
terkedilmiş bir çocuk gibiydim
dokunsanız ağlayacaktım
yenikapı’da bir tren vardısisler bulvarı’nda öleceğim
sol kasığımdan vuracaklar
bulvar durağında düşeceğim
gözlüklerim kırılacaklar
sen rüyasını göreceksin
çığlık çığlığa uyanacaksın
sabah kapını çalacaklar
elinden tutup getirecekler
beni görünce taş kesileceksin
ağlamayacaksın! ağlamayacaksın!sisler bulvarı’ndan geçtim sırılsıklamdı
ıslak kaldırımlar parlıyordu
durup dururken gözlerim dalıyordu
bir bardak şarabda kayboluyordum
gece bekçilerine saati soruyordum
evime gitmekten korkuyordum
sisler boğazıma sarılmışlardı…….
ATTİLA İLHAN
Hayatın akışı içeresinde bazı şeylere engel olamamak, olması gerekenleri kabul etmek, Sisler Bulvarında gezinirken ayağımızı nereye basacağımızı kestirememek… Gizemli şeylerin ortaya çıkarken sislerin ardından görünmesi, bağımlılıklarımızın daha çok ön plana çıkması. Kayıplar yaşamak, bilmek ama yine de kaybettiğine üzülmek.
Bu yazıyı daha önce hazırlarken, Sisler Bulvarı şiirini eklemiştim, henüz 2. Elizabeth’in ölüm haberi gelmeden. Tarih çok enteresan, tüm dünyayı etkileyen, sevenini sevmeyeni konuşturan eski ve yeni gelinlerinin, tahta çıkmayı yıllardır bekleyen oğlunu ve cenaze töreninin konuşulduğu günlerden geçiyoruz.
KRALİÇE 2. ELİZABETH

“Londra Köprüsü Yıkıldı” parolasıyla duyuruldu. İki yüzyılı birbirine bağlayan köprü. Eskiye ait yaşam şeklini, yönetim tarzını, otoriteyi anlatan bir simgenin tarihe çentik atması. Düzen değişiyor, eskiye dair yönetim tarzları, liderler ayak uydurmak zorunda kalıyor.
Dünyayı etkileyen liderlerin ya da insanların hepimizden daha çok katkısı olması mümkün, insanlığa. Olumlu ya da olumsuz katkıların hepsi bizleri bugünlere taşıdı. Ve taşımaya devam edecekler. Peki ya biz bunun neresindeyiz? Kendi hayatımıza tanıklık ederken, biz seyirci koltuğunda mıyız yoksa sahnede bize verilen yaşamı layığıyla yaşamakta mı?
İlerletilmiş haritasında Güneş’inin yani yaşamımızı temsil eden gezegenin Pluto’dan zorlayıcı bir açı aldığını ve bunun yaşamın sonu anlamına geldiğini söyleyebiliriz. Geçen yıl da 2021’de eşinin kaybını anlatan aynı görünüm, eşini temsil eden Ay’a sert bir açı yapmış. Plüto’dan aldığı olumsuz açı her iki olayı da açıklayabilir. Boğa Burcu olarak konfor alanını koruyan, yükselen Oğlak gibi disiplinli, çalışkan ve otorite, aile kurmaya gelmiş olan ve ailesinde kendisini bugünlere taşıyacak olan ani yıkım süreçleri. Yaralandığı yerin babası ve onun ölümü olması, kaybetmeyi ve kazanmayı aynı zamanlarda yaşaması. Hayattı boyunca sistemi korumak için mücadele etmesi ve bu konuda yaşadığı süre boyunca sınanması. Çocuklarıyla ilgili hayal kırıklıkları, dişil tarafının ve annesinin sahnede olması. Zarif, politik ve adalet dağıtan birisi olarak yönettiği ülkelerde tanınıyor olması… Ve daha söylenecek pek çok şey sıralanabilir, haritasıyla ilgili. Haydi gelin biz şimdi Balık Dolunayı biz geride kalan faniler için ne der, ona bir göz atalım:

DOLUNAY ETKİLERİ
Balık Burcu ve diğer değişken burçlarda ( Balık, Başak, İkizler, Yay) 17 derecenin -/+ 5 burç yerleşimleriniz varsa bu dolunay sizleri daha çok etkileyecektir. Hayatlarınızda açığa çıkan sisli bir durum ile karşılaşmanız mümkün. Gezegenin temsil ettiği konularla ilgili. Ayrıca sınırlarımızı belirlemekte zorlanabiliriz.
Balık Dolunayı geçmişimizi, hüzünlerimizi, kaderimizi sorgulatır, bizlere. Kendimizi haddinden fazla şişkin, ruhumuzu yorgun ve inzivada hissetmemizi had safhalarda yaşamımızda çok doğal. Neptün kavuşumu olan bir dolunay, neticede. Şifacı yönüyle, bize iyileştirici rol oynar. Dağıtmasını, sisler ardından baktırmasını göz ardı etmezsek. Ve tabi neye ne kadar inanıyoruz? Üretkenliğimize, içimizdeki dişil yönümüze mi? Peki ya içimizdeki eril yanımızla işler nasıl? Başlayabiliyor muyuz yeni bir şeylere? Yoksa kaybetmekten mi korkuyoruz hala, elimizdekileri? Sezgilerimiz bu dönemde oldukça yoğun olacak.
Aldatma ve aldatılma, değişken koşullar ve kendini feda etme, kadersel koşullar hayatın akışı içinde ön sıralarda yer alıyor, dikkat. Bu dönemde değişken durumlar söz konusu olduğundan yanıltıcı haberler ve dolandırılmaya da dikkat etmemiz gerekiyor.
Yükselende Yay Burcu bulunmakta. Bu da yabancılar, yüksek öğrenim, hak, hukuk ve mahkemeler ile ilgili gelişmeleri gündeme getirecektir. Ayrıca Balık Burcu hapishaneleri, bakımevlerini, kapalı alanları da anlatır. Bu alanlardaki konuları da gündemimize taşıyacaktır. Yöneticilerinin an haritasının dördüncü evinde olması evimiz, hanemiz ve aile büyüklerimizle ilgili durumların ortaya çıkacağını bu alanda bir şifalanma da yaşayabileceğimizi anlatıyor. Geçmişe ait bir konu üzerinde uzlaşı da söz konusu olabilir. Ya da bu alana dikkat etmemiz gerektiğini, sisli durumların ve ayrılıkların yaşanabileceğini de anlatır, bizlere.
Eğitim ve ulaşım konularında yoğun bir gündeme sahip olacağız. Öğrenciler, yüksek öğrenim kurumları, yurtlar ve barınma ihtiyacı ile ilgili konulardaki belirsizliklerde ülke gündeminde yerlerini alacaklar. Ayrıca ev, emlak, arsa konularını da konuşuyor olacağız.
Bizi şaşırtan durumlarda söz konusu. Daha ne kadar şaşıracağız dediğinizi duyar gibim. Uranüs devrede ama olumlu açıdan etkileşim kuruyor, kendisi. Her ne kadar Satürn ile yıl boyu etkisini sürdüren gerilimli açısını hissetsek de.
Halkın içinde bulunduğu durumdan nasıl çıkacağını bilememesi de söz konusu. Eril ve dişil yönlerimiz çatışmalı bu dönemde ayrılık haberleri ya da skandallar duyabiliriz. Her duyduğumuzun güvenirliğini sorgulamamızda da fayda var. Rakipler, bilgi ve bilişim yoluyla savaş açarsa, dikkatli olmak gerek. Manipülasyon ile savaşa alanında saflar değişir, dikkat. Evlilik ve ortaklıkların bitmesi de söz konusu olacaktır. Bitmez dediklerimiz kadersel etkilerle bu dönemde biter
Ülkenin açık düşmanları ile ilgili söylemlerde sert ve restleşmeler olası. Rakip ve açık düşmanlar evinden gelen kışkırtıcı söylemler, ülke yöneticilerinin tavrının keskin olmasına neden olur.
Merkür’ün retro hareketine başlamasıyla birlikte ilişkilerde üzeri örtülenlerin açığa çıkması olası. Merkür Terazi’de geri hareketine başlayıp ardından Başak Burcuna geçecek yeniden ve oradaki Venüs ile de kavuşacak. İlişkiler ve ortaklıklardaki geçmişe ait konuları çöz diyor, bizlere. Yine eğitim ve öğrencilerle ilgili konuların gündeme gelmesi söz konusu. Sosyal medya yasası hakkında da geçmişte yapılan konuşmaların devamını duyabiliriz.
Tabi yine bu dönemde teknik konularda ve iletişim alanında aksamalar mümkün. Önceden alınmamış kararlarla bu dönemde hareket etmemiz gerek. Geçmişe ait konularda bir arınma ve istişare söz konusu olacaktır.
Ülkedeki muhalefet partilerinin içinde de belirsizlik söz konusu olması olası. Bir dağılma ya da bununla ilgili haberler duyabiliriz. Ayrıca iktidar ve muhalefet arasında da açık düşmanlarla ilgili bir gerilim yaşanması muhtemel. Ve bu gerginlik denizlerimizle ilgili yani denizi ortak kullandığımız ülkelerle ilgili. Medya aracılığıyla tüm bunlar gündem olacaktır. İktidar sahiplerinin güçlerini halkın üzerinde baskılayarak kullandıklarına da şahitlik edebiliriz.
TÜRKİYE AÇISINDAN ÖNEMİ
Ülkemizin onuncu evinde gerçekleşecek olan Balık Dolunayı yönetimin gücü elinde bulunduran insanların hayatında kadersel etkilerin olduğunu anlatıyor. Büyük şirketlerde dağılma ve ayrılıklar da söz konusu. Böylelikle koltuk sahiplerinin koltukları bırakmak zorunda kalması olası. Önceden yaşanmış ama gizlide kalan konularda ifşaalar söz konusu. Vatanımızın sınırları ve güvenlikle ilgili ve güvenlik güçleriyle alakalı konular gündemimizde. Şaşırtıcı ve ani haberleri duyabiliriz. Toprak hareketliliği de söz konusu. Siber saldırılarda gündemde olacak, bu nedenle teknolojik verilere dikkat edilmesi ve bu konularda yeni tedbirler alınması gerekir. Gizli dini örgütler ve liderleri ile ilgili şaşırtan ve sarsıcı olaylar, aktif olacaktır.
SABİAN SEMBOLLERİ
BÜYÜK BİR ÇADIRDA ÜNLÜ BİR CANLANDIRICI BULUŞMASINI MUHTEŞEM BİR PERFORMANSLA YAPIYOR
Bu mesaj nasıl da bize göre. Önceki akşam Tarkan İzmir’de muhteşem bir konser verdi. İçinde dostluğu, barışı, coşkuyu, sevinci ve mutluluğu anlatan bir sahne performansı sergiledi. Ülke olarak gözümüz kulağımız İzmir’deydi kurtuluşunun 100. yılını kutlayan yerde. Binlerce kişi hep birlikte bu coşkuyu yaşadı. Yıllar sonra ilk defa sahneye çıktı. Mesajları çok netti, barış, huzur ve birlik olmak, Böylelikle Balık Dolunayının semboliklerini de ortaya çıkarmış oldu. Ortak hedefimiz ise birlikte yaşanabileceğimiz, birlikte var edilen ülkede yaşamak. Seyirci demek oradaki muhteşem kalabalığı tanımlamakta az kalır. Hep bir ağızdan söylediler, kurtuluşu kutladılar, kutladık. Belki de sanatla saracağız yaralarımızı. Bizi birleştiren bir Balık Dolunayında eşlik edilen şarkılar, gökyüzünde zeybek oynayan helikopterler olsun.
Tabi yine manipülasyona dikkat, teknoloji yoluyla yayılan haberler ve bu nedenle gerçekliği olmayan söylemler, karalama kampanyaları aktif…
Tarkan’ın Gündoğdu Meydanından yeniden doğuşunu izledik. Bu sene haritasında yepyeni bir döneme başladığını görüyoruz. Ayrıca bu dönem yeniden başlama, ilk adımları atmak çok önemli. Çünkü hayatında 28 yıllık bir döngüyü başlatıyor. Bu dönem sanatçının aktif olacağını, birden fazla şey ile ilgilenmek için hevesli olacağını söyleyebiliriz. Ama yeni döneminde enerjisini nereye akıtacağını bilemeyebilir. 2023 sonlarına doğru daha çok önünü görebileceği ve ayrıca planlarının gidişatını fark edebileceği zamanlar. Gezecek, kısa seyahatlere çıkacak. Kim bilir belki de yeniden turnelerine başlayacak. Yeni şarkı sözleri yazacak, hak, hukuk ve adalet konularındaki duruşunu hayat felsefesi olacak.
Konserinde 30 yıllık sanat hayatımın en kalabalık konseriydi dedi. Ve şimdi yepyeni bir dönem başlıyor. Bunun da başlamasının işaret fişeğiydi.
Balık Dolunayının dünyaya şifa, merhamet ve birlik bilinci getirmesi ümidiyle…