ASTROLOJİK ÖYKÜLER

HİLÂL-İ AHMER CEMİYETİ KIZILAY

Birinci Dünya Savaşı yıllarına ait bir Kızılay kartpostalı

11 Haziran 1868 tarihinde “Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti” adıyla kurulan Kızılay,
1877’de “Osmanlı Hilâl-i Ahmer Cemiyeti”,
1923’de “Türkiye Hilâliahmer Cemiyeti”,
1935’te “Türkiye Kızılay Cemiyeti” ve
1947’de “Türkiye Kızılay Derneği” adını almıştır. Kuruluşa “KIZILAY” adını büyük önder Atatürk vermiştir.

Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay hareketinin bir parçası olan Kızılay Derneği ülkemizde en eski ve köklü geçmişe sahip dahası en kapsamlı yardım kuruluşudur. Afet durumlarında ve savaşlarda, kendisine ihtiyaç duyulan her alanda yardıma maddi kaygı ve kar amacı gütmeden koşar. Sahada gönüllüler ile daha çok görürüz, onları. Ülkemizde kan toplanma merkezi olarak da kabul edilmekte. Ve buraya yurttaşlar kan bağışında bulunur. Elbette afet bölgelerinde kullanılmak üzere maddi bağışlarda toplanmaktadır.

Bağlı olduğu Kızılhaç ve Kızılay Hareketi’nin temel prensipleri vardır. İnsan hayatına dokunurken; dini inancını, dilini, ırkını, siyasi görüşünü, hangi topluluğa bağlı olduğunu, sosyal statüsünü gözetmeksizin yardım edilmelidir. Ve insana değer vermek, yaralarını sarmak ortak gayedir. Tüm bu amaçları güden uluslararası insani bir oluşumdur.

Bu oluşumun dünyanın hemen her ülkesinde dernekleri ve bu derneklerin bağlı olduğu federasyonları, silahlı çatışmalarda insan onurunu korumaya yönelik komiteleri ve belirli aralıklarla komite ve federasyon üyelerinin toplandığı bir üst kurulu bulunmaktadır.

Ayrıca yedi temel ilkesi az önce bahsettiklerimiz çalışma prensibini özetler niteliktedir:

  • Ayrım gözetmemek
  • Bağımsızlık
  • İnsaniyetçilik
  • Tarafsızlık
  • Gönüllülük
  • Birlik
  • Evrensellik

KIZILAY NASIL KURULDU?

İsviçreli iş adamı Jean Henry Dunant, 1859 yılında III. Napolyon‘u Solferino’daki savaş karargâhında ziyaret eder. İtalya’nın kuzeyinde olan bir yer burası. Tarihte Solferino Muharebesi olarak geçer. Jean Henry Dunant savaşta gördüklerinden dehşete kapılmıştır. Orada tıbbi yardıma ihtiyaç duyan yaralı askerlerin tedavisi için bölgede bulunan halkı koordine eder. Ayrım gözetmeksizin savaşan her iki tarafın askerine de yardım edilmiştir. Ama maalesef büyük kayıplar verilmesinin öne geçilemez. Çok basit yaralanmalardan ölenlere şahit olur. Bu olaylardan o kadar çok etkilenir ki Cenevre’ye döndüğünde bir anı kitabı yazar. Kitabın adı “Solferino Hatırası” ‘dır. İşte ilk tohum burada atılmıştır.

Dunant kitapta birçok tez ortaya atar. Bunlardan birisi de Avrupa’da meydana gelebilecek herhangi bir savaşta; ait olduğu millete bakılmadan yaralananlara yardım edecek gönüllü dernekler barış zamanlarında kurulmalıdır. Ayrıca ülkelerde, bu yararlıları korumak, onların tıbbi ihtiyaçlarını gidermek amacıyla uluslararası anlaşmalara taraf olmalıdır.

Kitabı ve fikirleri büyük ilgi görmüştür. 1863 yılında artık fikirlerini hayata geçirmek için beş arkadaşıyla yola çıkar ve bir komite kurarlar. “Uluslararası Yaralılara Yardım Komitesi” adını taşıyan bu komite 1975 yılında “Uluslararası Kızılhaç Komitesi” adını almıştır.

Kızılhaç ve Kızılay Hareketi

1864 yılında Cenevre’de 12 hükümetin imzasıyla Uluslararası Kızılhaç Komitesi kurulmasına karar verilmiştir. Osmanlı Devleti 1865 yılında bu anlaşmayı imzalamasına karşın pek yararlı olacağı kanısında değildi. Yine de Dr. Abdullah Bey Paris’e Kızılhaç Kongresine delege olarak gönderilmiştir. Paris dönüşü girişimleri olmuştur, fakat Haç işaretinin orduda rahatsızlık yaratması nedeniyle kurulan cemiyette herhangi bir işaretin kullanılmamasına karar verilmiştir. 11 Haziran 1868 Kızılay’ın kuruluş tarihi olarak kabul edilmektedir. Mecruhin ve Marza-yı Askeriyeye İmdat ve Muavenet Cemiyeti adıyla kurulmuştur. Dr. Abdullah Beyin ölümü üzerine cemiyet faaliyetleri durmuştur.

İki yıl sonra Osmanlı Devleti ve Sırbistan, Karadağ Savaşları esnasında yaralı Slav askerlerini Kızılhaç tedavi ederken; Osmanlı askerlerine yardım edemediler. Çünkü Cenevre Anlaşmasının gerekliliklerini yerine getirmemişti, Osmanlı. Hemen çalışmalar başladı. Kurulan cemiyet yeniden adlandırıldı. Ve yeni bir sembol arayışına girildi. Sonunda Salib-i Ahmer (Kızılhaç) yerine Hilâl-i Ahmer (Kızılay) olarak karar verildi. 14 Nisan 1877 yılında Cemiyet kuruldu ve Osmanlı Hilâl-i Ahmer Cemiyeti adını aldı.

Hilâl-i Ahmer Cemiyeti arması: “Vatana muhabbet yaralılara muavenet.”

HİLAL SEMBOLÜNÜN ANLAMI

Hilal” sözcüğü Arapçadır. Ayın yeniay döneminden sonra güneşin ışıklarını yavaştan almaya başladığı dönemdir. Müslümanlıktan çok daha önce de kullanılan bir simgedir, Hilal. Sasani İmparatorluğu/ Pers İmparatorluğu tarafından kullanılan bu sembol ardından Arapların imparatorluğu ele geçirmesiyle birlikte varlığına burada devam etmiştir. Osmanlı döneminden günümüze pek çok Müslüman ülkenin bayraklarında kullanılmaya devam etmektedir.

Sasaniler büyük bir coğrafyaya hakim olmuşlardır. Kültür ve Medeniyetinden Müslümanları da etkilenmişleridir. Arap Yarımadasında dahası çölde Ay geceleri yol göstericidir. Geceleri seyahat edilirken Ay ışığıyla sahrada yollarını aydınlatır.

Tapınma alanlarında da Hilal sembolünü görmek mümkün. Hilal Babil’ de Ay Tanrısı Sin’i temsil eder. Arap Yarımadasında pek çok Ay Tapınağına da rastlanmıştır. Tanrı Sin, İştar ve Şamaş ile birlikte anılmaktadır. İştar, (Venüs)beş köşeli yıldızdır. Şamaş ise Güneşi temsil eder. Hilal’in yani Sin’in kaderlerini yazan tanrı olduğuna inanıyorlardı. Sin; zamanın babası ve Ay Tanrısı’dır. Ülkemizde Şanlıurfa’da 3000 yıllık bir Sin Tapınağı gerçekleşen kazılarda ortaya çıkmıştır.

KIZILAY’IN DOĞUM HARİTASI

Bunca önemini vurguladıktan sonra haritasına da bakalım, birlikte. Kurulduğu tarihi 11 Nisan 1868 olarak kabul ediyorlar. Güneşi tepe noktasına getirerek saatini belirlemeye çalıştım. Bizim işimiz gezegenlerin konumlarıyla daha çok.

Tam kurulduğu saati bilmiyorum, elbette. Güneşini tepe noktasına getirdiğimiz haritasına birlikte bakalım:

Kızılay’ın birincil motivasyonu sağlık ve ilk yardım hizmeti vermektir. O yüzden yükselenin Başak olma olasılığı yüksek. Hizmet vermek amacıyla akut hastalıklara ilk müdahale için kurulmuştur. Dünya astrolojisinde Başak’ın yönettiği evde ordu ve askerler, doktorlar da temsil edilir. Savaş ve afet dönemlerinde en çok ordunun ve askerlerin adları geçer. Güneş İkizler burcunda iken kurulmuştur. Yani hızlıca iletişime geçerim, ulaşımı sağlayabilirim, hemen koordine olurum, yakın çevreye lojistik destek veririm. Peki var olma sebebi olan Güneş’in yöneticisi olan Merkür ne durumda?

Merkür Yengeç burcunda ve Uranüs ile yan yana. Vatanı için savaşırken beklenmedik krizlerle karşılaşan askerlerin yardımına koşmak için buradayım der. Ayrıca ülkemde gerçekleşen her türlü krizli ve afet durumunda da ben buradayım. Hem de sivil toplumun desteğini almış şekilde.

Haritada dikkat çeken yer ise Mars ve Plüton’un Boğa Burcunda ve aynı derecede kavuşum yapmış olmaları. Bu da vatan toprağı için savaşan ve patlamalar, silahlı çatışmalar sonucunda yaralanan askerleri temsil ediyor. Merkür ve Uranüs kavuşumu ise Mars ve Plüton’a destek veriyor. Her şekilde ve hızlıca sana yardım etmeye hazırım. Gücümü ortaya koyarken de çok dönüşüme uğradım ve küllerimden doğdum.

Mars Boğa Burcunda gücünü çok çalışarak gösterir. Karşısına engellemeler çıkarsa pratik çözümler bulur ve elbette sorunu çözmeye odaklanır. Kızılay’ın hareketlerini, eylem gücünü anlatan Mars’ın Boğa’da olması; yapacağım ilk hareketlerinden birisi gıda temini ve güven ortamı yaratmak, demektir. Bu nedenle maddi kaynağın hemen sağlanması gerekir. Birden fazla sorunu aynı anda çözmeye çalışırken zorluk yaşaması mümkün. İnsanlara yardım ederken gücünü konfor alanlarını yeniden var etmek için kullanır.

Mars ve Pluton açıları zorlu koşullarda mücadele eden insanların haritalarında vardır. Trajik olayların da etkili olduğunu anlatır. Bir dağcının ve/veya zorlu koşullara dayanabilen insanların haritalarında sıklıkla görürüz. Derinlerden gelen o gücü manipülatif işler için agresif şekilde kullanmamak mühimdir. Ve ahlaki prensipleri en başta tutarak sorumluluk içinde hareket etmelidir. Çünkü asıl görevi canı pahasına savaşan insanlara anne şefkati ile yaklaşıp onların yaralarını hızlıca sarmaktır. ( Merkür &Uranüs Yengeç- Mars &Plüton üçgeni) Yüksek ahlaklı kişilerin iş başında olursa başarılı olacağı anlamına da gelir. Aksi durumlarda harita vaad ettiği gölge taraflarını ortaya çıkartır.

Öte yandan başka dikkat çekici göstergeler ise Neptün ile Jüpiter’in hem kavuşumu hem de Merkür & Uranüs kavuşumuna sert açısı. Neptün ve Jüpiter doğası sakinlik, bilgelik, yüksek idealler, iyilik yapmak dahası yüksek ahlak, şifacılıktır. İkisi yan yana 166 yılda bir gelir. Ve ne enteresandır ki her bir araya gelişlerinde dünyada pek çok birlik kurulmuştur. Ve bu birliklere Türkiye’de katılmıştır. Ayrıca çok önemli olayları da başlatmışlardır. Savaşları başlatıp, bitirmekte buna dahildir. Tarihe dönüp baktığımızda bunları görebiliriz.

Her iki gezegenin Koç Burcunda yer alması yüksek idealler için bir araya gelenlere vurgu yapar, yeniden. Ve askerleri, kahramanları, elbette kanaat önderlerinin de bunda ön ayak olduğunu. Din adamlarının da dini duyguların da öne çıktığını söyleyebiliriz. Merkür ve Uranüs Yengeç yerleşiminin, Koç burcundaki Neptün ve Jüpiter’in sert açısı; isim ve amblem konusunda tartışmaların olduğunu anlatıyor. Ayrıca bunun ilk başta kabul görmediğini de anlatır. Eğer yüksek ideallerin ve şifacılığın dışına çıkılırsa kurumun zarar göreceğini de söyler, bu zorlu açı. Kurum; bütünün yararı için çalışmalı ve kesinlikle öncü olmalıdır. Gölge yanını çalıştırırsa dağılması mümkün. Amaçlarından ve neden kurulduğu gerçekliğinden uzaklaşmamalı. Her iki durumda da ilkleri gerçekleştirmesi olasıdır. Olumlu ve olumsuz anlamda. Neptün’ün dağıtmasına ve kaosa sürüklemesine izin vermeden akılcı ve Merküryen davranılmalıdır.

Haritanın diğer ışığı Ay ise Kova Burcunda kollektife hizmet için geldim dercesine. Dayanıklıdır, toplumsal idealleri vardır. Ülkesi ve vatanı için var olmayı seçer. Kimsenin aklına gelmeyeni hızlıca bulup çözüm üretir. Özgür ve bağımsız olarak, soğukkanlılıkla davranmak gerektiğini vurgular. Güney Ay Düğümü ile kavuşumdaki Ay; geçmişten getirdiğin bilimi, bilgeliği, bilgiyi bugüne inanarak, yüksek eğitimle, felsefeyle ve dahası idealistlikle ilerlemelisin. Toplum yararına, insan haklarını gözeterek yapmalısın. Bu kavuşum baş öğretmenimiz Satürn tarafından zorlanıyor. Ve az önce bahsettiğimiz konularda için “bu senin en büyük sınavın”, diyor. Satürn bizim sınırlarımızı belirleyendir. Burada retro olması da birkaç defa kurulma girişiminin gerçekleştiğini göstermiş. Ve sistem kurması önünde engellemelere takılabileceğini de. Bir yandan da içinde bilgeliği taşıdığını ve karma oluşturmaması gerektiğini, söyler retro Satürn. Haritamızda Satürn Yay Burcunda. Yay’ın özelliği ise sınırları aşmaktır.

Ay Düğümleri bizim geldiğimiz yeri ve gitmemiz gereken yolu gösterir. Burada Satürn’ün başka bir önemi daha var. Geçmişten geldiği yerin yani Kova’nın yönetici gezegeni. Eğer bilgeliğini sistemli şekilde kullanırsan, sana şan şöhret, itibar, saygınlık, veririm. İnsanlar senin ismini duyduğunda hürmetle yaklaşırlar. Ve bu sana, Kuzey Ay Düğümünle birleşen kraliyet yıldızı Regulus ile verilir. Güneşin bu şekilde parlar. Lakin kibre kapılır, nefret, kin ve intikam duygularıyla hareket edersen verdiğim tüm saygınlığı ve sevgiyi geri alırım. Toplumda nefret ve kin duygularının odağı haline gelirsin. Kraliyet yıldızları temsil ettiklerini karanlığa düşülmesi halinde tam tersiyle verir.

Ay, haritadaki tüm Yengeç gezegenlerinin de yöneticisi konumunda. Bu yüzden de önemli bir yere sahip. Merkür, Uranüs, Venüs’ü geçmişten gelen bilgisi, insan haklarına, sivil topluma verdiği önemi bilimsellikle ve toplum yararını da gözeterek yönetiyor. Aldığın kararları, yaptığın sözleşmeleri, attığın imzaları, değerlerini, finansal konularını da bu şekilde yönet, diyor.

VENÜS KRİTİK BİR NOKTADA

Venüs haritamızda çok önemli bir noktada. 29 derece Yengeç Burcunda. Sevdiklerini sarıp sarmalayan mümkün olduğunca onları koruma altına alan ve besleyendir. Sevdiklerinin barınma ihtiyacı onun için çok önemlidir. Sevdiği insanlar ve ailesi için emek verir. Ama burada dikkat edilmesi gereken burcun son derecesinde olması. Son dereceler anaretik yani sıkıntılı derecelerdir. O burcun vaad ettiği ne varsa hepsini yansıtmak ister. Ve tabi ki bunun bir karmaşaya neden olması mümkün. Henüz tamamlanmamıştır, eksik ve yorgundur 29 dereceler. Aceleci tavırlar sergileyebilir, geç kalmışlık hissi vardır. Düzensizlik ve/veya koordine olamama hali yorgun düşürür. Venüs Yengeç Burcunun son derecesinde olması; yeme- içme, barınma- aidiyet bağı, iletişim- sosyal ilişkiler, finans konularında problemler verebilir. Ve dahası bu durumdaki insanlara yardım etmelisin, der. Çünkü bu gösterge bahsi geçen tüm konularda bir karmaşanın da olduğunu söyler.

Venüs Yengeç haritada yara şifacı Chrion ve Satrün ile uyumlu bir açı kalıbı oluşturmuş. Chrion Koç ve Satürn Yay, savaşta yaralanan askerleri eğitim alan kadrolarınla, sistemli şekilde tüm korumacılığınla yardım et. Onların temel ihtiyaçlarını gidermeye çalış. Telaş etmeden, gösteriş yapmadan, kibre ve abartıya kapılmadan yapmalısın. Önceki deneyimlerinden dersler çıkartarak, samimi ve şeffaf olarak yoluna devam etmelisin, der.

Venüs ayrıca haritada Boğa Burcundaki Mars ve Plüton’un yönetici gezegeni. Harekete geçme kabiliyetini, mücadele ettiğin yerleri ve/veya gücünü sonuna kadar ortaya koyma kararlılığını anlatır. Bazen de karmaşaya düşebileceğini, yapılması gerekenleri sıraya koyarken ki karışıklığı. Hızlı karar alırken dikkat edilmesi gerekenleri ve çok şeyi birden yapmaya kalktığında işin içinden çıkamamayı.

Haritada çok önemli gezegenler yan yana gelmiş hep. Bu da bize aslında büyük bir amaç için var olduğunu gösteriyor.

KIZILAY’IN DOĞUM HARİTASININ ALACAĞI ETKİLER

Kızılay doğum haritası 20 Nisan 2023 tarihinde gerçekleşecek olan 29 derece Koç Burcundaki Güneş Tutulmasından etkilenecek. Yukarıda da bahsettiğim gibi Venüs’ü 29 derece Yengeç burcunda.

29 derece Koç Tutulması Venüs’ünü zorlayan bir açı gerçekleştiriyor. Finansal konularla ilgili yeni zorlanmaları ya da açığa çıkabilecek durumları anlatabilir. Yönetimle ilgili kararlar alınabilir. Kurumun sistemi konusunda da yeni bir yapılanmaya gidilebilir. Ayrıca Mars ve Plüton’un yöneticisi Venüs bu tutulmadan zorlu bir açı alıyor. Kökten ve/veya ani bir değişim de söz konusu olabilir.

Ayrıca Kuzey Ay Düğümünü de olumlu anlamda etkileyecek bu tutulma. Yani evrende ne oluyorsa bizi ileriye taşımak için.

Ve tabi Jüpiteryen bir tutulma. Demek ki Yay Burcunda bulunan Satürn’ü etkileyecek. Yeni bir sistem kurması ya da yapılanması için .

İletişim ve kendisini ifade etme konusunda Mars Yengeç nedeniyle zorlanıyor. Çünkü Güneş İkizlerin yönetici gezegeni Merkür Yengeç’in üzerinde, Mars Yengeç transiti gerçekleşiyor. Ve bu durum Merkür ve Uranüs kavuşumunu zorluyor. Yönetimin yaptığı açıklamalar ya tatmin etmiyor ya da bu açıklamalardan dolayı zorlanmalar yaşanıyor. Tuhaf ve sıra dışı açıklamalar olarak da karşılanabilir, Uranüs etkisinden dolayı.

Yani kısaca tüm harita etki altında olacak bu tutulmada. Yeniden bir yapılanma ve/veya inşa süreci gerçekleşebilir.

Ayrıca Kızılay’ın haritasının Progrees yani ilerletilmiş haritasında da Ay Akrep Burcunda zorlu bir süreçten geçtiğini söyler. Ve artık Balsamic fazda. Yani kapanma evresinde. Bunu yeniay öncesi ayın artık yüzünün karanlığa büründüğü zamanlar gibi düşünebiliriz. Bizim hayatlarımızda da 28 yıllık döngülerden oluşur, bu evre. Yeni bir dönem başlamadan önce doğum sancıları çekilir, üzerimizde bir ağırlık ve hareket enerjimizin düştüğü zamanlardır. Kapanan bir dönemdir ve artık kontrolümüz dışında gelişmeye başlar, her şey. Bu dönemi Balık Burcu ve 12. Ev ile nitelendirebiliriz. Karmik bir dönemdir, başlatma enerjisinden çok bırakma enerjisinin hakim olduğu bir süreçtir.

Kızılay haritasında bu dönem 16 Ocak 2021 yılı itibariyle başlamış. 3 Temmuz 2024 yılında yeniay döngüsü başlayacak. Bu da yeniden yapılanma ve tohumlanma sürecidir. Yazımın başında kuruluş sürecinden bahsetmiştik. Önce başka bir Uluslararası Kızılhaç’a bağlı olarak kurulduğunu ardından faaliyetlerinin aksadığını söylemiştik. Ve nihayetinde Osmanlı, Sırbistan ve Karadağ savaşı ile birlikte yeniden gündeme geldiğini. Tam da yeniay fazını yaşadığı 1877 yılında adı ve sembolüyle resmi olarak faaliyetlerine başlamıştır. Orada İkizler Burcunda yani Güneş’inin üzerinde bir yeniay fazı başlamış. Şimdi ise Akrep Burcunda bir yeniay fazı var. Yönetici iki gezegeninin yani Mars ve Plüton’un karşısına yerleşiyor. Bu da bize yapılanma sürecinin yine köklü bir değişim getireceğini söylüyor.

SON SÖZ

Kızılay ülkemiz için çok önemli ve güvenilir kurumlarından bir tanesidir. Ülkemizin haritasında Ay İkizler Burcundadır ve 12. evdedir. Kızılay’ın Güneşi bu eve düşer. Geçmiş evimizdir, şifa bulduğumuz yerdir, kadersel etkilerimizi temsil eder. Ülke halkı Kızılay’ı kendisine bu nedenle hep yakın hisseder, yanında olur ve yanında olmasını bekler.

Kızılay’ın Ay ve Güney Ay Düğümü kavuşumu bizim ülkemizin 8. evindedir. Kızılay bize kendisini hep borçlu hisseder, bu yüzden. Kriz anında ortaya çıkar ve geçmişten gelir bu borç, dönüşür ve dönüştürür.

Benim ise Kızılay ile bağım, doğum haritamdaki ay düğümleri ile Kızılay’ın ay düğümleri tam kavuşumda. Geldiğimiz yer ve gideceğimiz yer aynı. Geçmişten gelen bağlı olma hali ve onun yanında güvende hissetmek. Benim bu yazımda karmik bir bağla ile alakalı. 29 derece Koç tutulması hem 12.evimde yer alan Kuzey Ay düğümümü hem de Aslan Mars’ımı etkileyecek. Ayrıca Koç Güneşimde etkileniyor. 12. evi karma ve şifahaneler ile ilgilidir. Ve bütüne ve birliğe katkı sunmakla ilgilidir.

Sevgilerimle…

Bir Cevap Yazın

%d